İsrail askeri keskin nişancı tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi: Aydınlı, sosyalist, üniversiteden mezun olur olmaz Batı Şeria’ya gitti

T24 Dış Haberler

Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi, Batı Şeria’da İsrail güçleri tarafından öldürüldü. Eygi’nin keskin nişancı tarafından kasıtlı biçimde hedef alınmış olabileceğini belirten Dışişleri Bakanlığı kaynakları Filistin makamlarının 2022 yılında gazeteci Şirin Abu Akile’nin de benzer şekilde öldürüldüğüne dikkat çektiklerini aktardı. 

TIKLAYIN | Türk-ABD vatandaşı aktivist Ayşenur Ezgi Eygi, Batı Şeria’da İsrail güçlerince öldürüldü: Dışişleri “Kasıtlı biçimde hedef alınmış olabilir” dedi, ABD ve İsrail’den ilk açıklamalar geldi

TIKLAYIN | Erdoğan’dan İsrail’e Ayşenur Ezgi Eygi tepkisi: Barbarca müdahale; hesap verecekler!

Serbestiyet’ten Talha Bakış’ın derlediği bilgilere göre; Ayşenur Ezgi Eygi, 1998 yılında Antalya’da doğmuştu ama Aydın’ın Nazilli ilçesine kayıtlıydı. Ailesi uzun zaman önce Amerika’ya taşınmıştı. Eygi, ABD’deki West Seattle Lisesi’nde eğitim gördü. Ardından Washington Üniversitesi’nde Psikoloji okudu. Üniversitenin ikinci senesinde ise Orta Doğu Dilleri ve Kültürleri alanında yan dal yapmaya başladı.

Eygi daha sonra ırkçılık ve Trump karşıtı “Seattle Sosyalist Alternatifi” adlı toplulukla tanıştı. 2003 yılında kendisi gibi İsrail güçleri tarafından öldürülen Rachel Corrie gibi Uluslarası Dayanışma Hareketi (ISM) üyesiydi. Bu yıl, ABD kampüslerini kasıp kavuran ve sert polis müdahalelerinin yaşandığı Gazze savaşı karşıtı kampüs eylemlerine katıldı. Eygi bu yıl mezun olmuştu ve mezuniyetine Filistin kefiyesiyle gitti. 


Ayşenur Ezgi Eygi

Batı Şeria’ya nasıl gitti? 

Eygi, ISM ve sosyalist grupların etkinlikleri vesilesiyle “Faz3a” kampanyasıyla tanıştı ve eylül ayında Batı Şeria’ya gitti. 

6 Eylül’de Nablus yakınlarındaki Beita kasabasında Yahudi yerleşimlerinin genişlemesine karşı Filistinli çiftçilerin düzenlediği protestoya katıldı.

TIKLAYIN | BM, Türk-Amerikan vatandaşı Eygi’nin ölümünün ciddi soruşturulmasını istedi: Hesap verilmeli

Eygi’nin İsrail askeri bir keskin nişancı tarafından vurulduğu düşünülüyor. Ayrıca saldırıda Filistinli bir kız çocuğu da yaralandı. 

Olay, Nablus yakınlarındaki Beita kasabasında, kasabanın haftalık yerleşim karşıtı yürüyüşü esnasında meydana geldi.

Filistin’de öldürülen üçüncü ISM gönüllüsü

Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM), 2001 yılında Filistin halkının haklarını savunmak amacıyla kurulmuş bir hareket. Hareket, İsrail-Filistin çatışmasında barışçıl bir direniş stratejisi benimseyerek Filistinlilerle birlikte sahada aktif rol oynamakta ve uluslararası gönüllüleri bölgeye davet ediyor. 

2003 yılında Rachel Corrie ve 2004 yılında da Tom Hurndall Gazze’de İsrail ordusu tarafından öldürülmüştü.

ISM, özellikle 2003 Yılında ABD Vatandaşı Rachel Corrie’nin İsrail’in buldozerleri tarafından Gazze Şeridi’nde Filistinli bir ailenin evini yıkmaya çalışan askeri operasyonu engellemeye çalışırken ölmesi sonrası ismini duyurmuştu.


Rachel Corrie

Faz3a Hareketi

Türkçe’ye “yardıma koşmak” şeklinde çevrilebilecek Faz’a kelimesinden ismini alan topluluk, Gazze’deki soykırım ve Batı Şeria’da artan İsrail saldırıları karşısında, Filistinliler tarafından İsrail şiddetine karşı uluslararası sivil koruma sağlamak amacıyla başlatılan bir girişim.

Kampanya, Batı Şeria’daki geniş sivil toplum desteğiyle, Filistinlilere doğrudan koruma sağlayacak uluslararası bir dayanışma ağı inşa etmeyi ve İsrail şiddeti nedeniyle kaybedilen toprakların geri kazanılmasını hedefliyor.

Dışişleri Bakanlığı: Uluslararası mahkemeler önünde mutlaka hesap verecekler

Dışişleri Bakanlığı, Türk asıllı ABD vatandaşı Eygi’nin İsrail güçlerince öldürülmesiyle ilgili bir açıklama yayımladı. Açıklamada, sorumluların uluslararası mahkemeler önünde hesap vereceği belirtildi. 

Açıklama şöyle: 

“Batı Şeria’nın Nablus kentinde Ayşenur Ezgi Eygi adlı vatandaşımızın işgalci İsrail askerleri tarafından öldürüldüğü derin üzüntüyle öğrenilmiştir. Netanyahu hükümeti tarafından işlenen bu cinayeti lanetliyoruz. İsrail, Filistinlilerin yardımına koşan ve soykırıma karşı barışçıl mücadele veren herkesi yıldırmaya çalışmaktadır. Bu şiddet politikası sonuç vermeyecektir. İnsanlığa karşı suç işleyen İsrail makamları ve onları kayıtsız şartsız destekleyenler, uluslararası mahkemeler önünde mutlaka hesap vereceklerdir.”