Yapay zekâ politikamız?
Hemen her konuda politika geliştirmek zorundayız.
Örneğin eğitim, bilim ve teknoloji, tarım, savunma, ekonomi, iklim değişikliği…
Eskiden önce ana başlıklar belirlenir, sonra altı doldurulurdu.
Günümüzde ise alt başlıklar çok daha önemli hale geldi!
Örneğin geleceğe damga vuracak olan yapay zekâyı hangi ana başlık altında göreceğiz?
Bilim ve teknolojide mi yoksa hayatın her alanında mı?
Evet bilim ve teknoloji ürünü ama uygulama alanları yaşamın her anına damga vuracak.
Onunla da kalmayıp binlerce yıllık gelenekleri, düşünce ve üretimi, yasaları ve en önemlisi de insani değerlerimizi sorgular hale geleceğiz.
Veri güvenliği, veriye erişim, veri kirliliği, aynı verilerle üretilen bilgilerin tek düzeliği!..
Dünyanın çok farklı bölgelerinde, farklı konularda aynı düşünen tek tip robotik bir insan modeli riski söz konusu!
Dezenformasyon, sahte içerikler, algı yaratma, yönlendirme.
Nerede başlayıp nerede biteceği belli olmayan yan etkiler?
Örneğin mevzuata yönelik çerçeve uygulamalar ve yasal düzenlemeler, yerel ve küresel bazda arzulanan noktaya geldi mi?
İçeriklerin güvenilirliği, psikososyal etkileri ve telif hakları konusunda yeterince yol katedildi mi?
Birileri birilerinin ürettiği içerikleri kullanarak kendi dijital imparatorluklarını ilan ederken, o içeriklerin üretilmesi için bir ömür tüketenlerin hakları nasıl korunacak?
Yapay zekâ ile harmanlanan, üretilen, yayılan içeriklerden kim sorumlu olacak?
Neyin zararlı, neyin yararlı olduğuna kim karar verecek?
Tıpkı çocuklar gibi yetişkinlerin, yaşlıların bu yeni dünya düzenine uyum sağlamaları, yararlanmaları ve olası negatif etkilerinden korunmaları nasıl sağlanacak?
Yapay zekâ okur yazarlığı, etik değerler, kulanım alanları ve dozu, üretilen bilgilerin ve ödevlerin özgünlüğü, ölçme değerlendirme yöntemleri, nasıl ve kimler tarafından öğretilecek, nasıl denetlenecek, etkileri nasıl takip edilecek?
Veri güvenliği, özellikle de kişisel veriler nasıl korunacak?
Özgürlükler nerede başlayacak, nerede bitecek?
Güvenlik ihlali söz konusu olduğunda buna kim karar verecek, yaptırımları ne olacak?
Çare dijital imparatorlukları yerel bazda yasaklama mı olacak, küresel çapta önlemler mi alınacak?
Yapay zekâ konusunda ülkemizin, ülkelerin, çocuklarımızın geleceğine yön veren kişi ve kurumların, ebeveynlerin tavrı ne olacak?
Bu yöndeki bakış açılarının oturmasına olanak sağlayacak donanımı onlara kim kazandıracak?..
İçinden çıkılmayan o kadar soru var ki. Sorunu yapay zekâya havale etsek o da işin içinden çıkamayacaktır.
Neden mi? Çok yeni bir konu ve elde yeterince veri yok da ondan!
Yapay zekâ, üçlü bir sacayağı üzerinde gelişiyor: Yasa koyucular, tedarikçiler ve kullanıcılar.
Tarafların orkestra uyumu içinde olmaları beklenir ki, şu ana kadarki gelişmeler bunun mümkün olmadığını gösteriyor.
İşte bu yüzden bu işi ciddiye almamız gerekiyor.
Hem de en hızlı ve en kapsamlı bir şekilde. Yoksa kaçan treni yakalamak ve etkilerinden negatif ya da pozitif yönde korunmak veya yararlanmak için çok geç olabilir.
Bu yöndeki gelişmelere baktığımızda mış gibi yapmış olmanın ötesine geçemiyoruz.
Müthiş bir dağınıklık var.
Ortak akıl, koordinasyon ve elle tutulur bir politikamız yok.
Özetin özeti: Değişimden, Türkiye Yüzyılı’ndan, küllerinden yeniden doğmaktan söz ederken, en azından bu konuda kahve sohbetinin ötesine geçme zamanı geldi de geçiyor!..